Community Music : Almanya Eğitim Sistemindeki Yeri ve Türkiye’ye Yönelik Perspektifler

Kurzfassung/Abstract

Bu yazı, Community Music kavramının Almanya’daki gelişimine odaklanarak farklı kaynaklar aracılığıyla bu süreci ele almayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, Türkçe’de henüz yeterince kaynak bulunmayan Community Music terimini açıklamaya ve tarihsel gelişimini özetlemeye çalışacaktır. Yazar, bu metinde bilinçli bir şekilde Community Music terimini Türkçe’ye çevirmemiştir. Bunun temel nedenlerinden biri, bu kavramın Türkçe için oldukça yeni olması ve Türkçe’ye kazandırılmasının zaman ve süreç gerektirdiğine olan inancıdır. Yazar, doğrudan ve öznel bir çeviri yapmak yerine, bu sürecin doğal bir evrimle ilerlemesinin daha sağlıklı olacağı görüşündedir. Ayrıca, Community Music teriminin Almanca’da da İngilizce orijinaliyle kullanıldığına dikkat çekilmektedir. Yazının sonunda, Almanya akademisinde 2012’den bu yana yaşanan gelişmelerin bir parçası olan Türkiye kökenli bir yazar olarak, bu terimin Türkiye’de ve Türkçe’de nasıl karşılık bulabileceğine dair bazı çıkarımlar ve önerilerde bulunulacaktır.

This paper aims to examine the development of the concept of Community Music in Germany by exploring this process through various sources. At the same time, it seeks to explain the term Community Music, which currently lacks sufficient resources in Turkish, and to summarize its historical development. The author has deliberately chosen not to translate the term Community Music into Turkish in this text. One of the main reasons for this decision is that the concept is still quite new in Turkish, and its integration into the language requires time and a natural process. The author believes that instead of making a direct and subjective translation, it would be healthier for this process to evolve naturally. Additionally, it is noted that the term Community Music is also used in its original English form in German. At the end of the paper, as a Turkish-origin scholar who has been part of the German academic landscape since 2012, the author will present some insights and suggestions on how this term could be adapted into Turkish and find its place within Turkey’s academic and musical discourse.